Perşembe, Mayıs 28, 2009

Güzel bir baharda Eskişehir'deyiz...

19 Mayıs Salı gününü hafta sonu ile birleştirerek, tatilin ilk günü modern "Avrupa" şehri Eskişehir'e doğru yola çıktık.

Eskişehir'e her gidişimizde şehri daha güzelleşmiş, daha gelişmiş buluyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen bu seçimlerde 3. sefer seçildi ve şehri gerek projeleri, gerek de görüntüsüyle en güzel Avrupa şehirleriyle yarıştırır hale getirdiği tartışılmaz.

Şehrin en büyük şansı içinden geçen Porsuk Çayı. Çayın üzerinden geçen birbirinden güzel tasarımlı köprüler, tüm kıyı boyunca yapılan peyzaj ve çay boyunca içinde insanlarla yol alan Paris'in bateau mouche'un aratmayacak gezi teknelerini ve bu gidişimizde ilk kez karşılaştığımız gondolu görünce kesinlikle çok farklı bir şehirde olduğunuzu anlıyorsunuz.



Şehirde nereye gitseniz mutlaka Estram ile karşılaşıyorsunuz. Çok modern görünümlü ve bir öğrenci şehri olduğu için de çok yoğun kullanılıyor.

Şehir merkezinde ayrıca karşınıza beklemediğiniz anlarda beklemediğiniz kadar güzel heykeller çıkıyor. Doktorlar Caddesi'ndeki banklarda, sokak başlarında, özellikle de Kanatlı'nın önündeki çok güzel. Bunlar Mert'in ilgisini en çok çekenler :)



Açılmasına karşın içindeki çalışmalar devam eden Sazova'daki Bilim Kültür ve Sanat Parkı'nı görünce burada çocuk olmalıyım diyorsunuz. Burası yaklaşık 400.000 m2 alanı ile şehrin en büyük parkı. İçinde büyük bir gölet var. Göletin ortasında parkın sakinleri ördekler için bir yaşam alanı mevcut. Göletin çevresinde su kayağı yapılabilecek. Kıyıda masallardan fırlamış kocaman bir korsan gemisi var ve gölette büyük ve küçük yelkenliler rüzgarla tatlı tatlı salınmakta...


Göletin etrafında banklarda oturabileceğiniz gibi farklı yeme içme alanlarından birini de seçebilirsiniz.

Yapımı süren kocaman Masal Şatosu parkın önemli çekim merkezlerinden biri olmaya aday. Onu bir sonraki gelişimizde görebileceğiz. Bu seferlik park alanındaki Pinokyo, Pamuk Prenses, Balkabağı ve Nasrettin Hoca gibi figürlerle yetindik.




Parkta en çok zaman geçirdiğimiz alan Bilim Deney Merkezi'ydi. Burası çocuklar ve büyük çocuklar :) için süper güzel bir yer. Yivli bir çarkı çevirerek, su çekebiliyorsunuz, çocuklar klasik tulumbayı tanıyabiliyorlar. Merkezkaç kuvvetini salıncağa biner gibi deneyimleyebiliyorlar. Ama en süperi de bir kepçe operatörü olabiliyorlar. Neden burada en fazla zaman geçirdiğimizi merak edenlere Mert'in diş buğdayında önüne konan nesnelerden İnşaat Mühendisliği'ni temsil eden küreği aldığını hatırlatmak isterim.




"Bu park çok büyük,nasıl gezilir?" diyenler için de renkli bir tren kapıda hazır bekliyor. Thomas hayranlarına duyrulur...



Denizi olmayan Eskişehir'in süper bir plajı olmuş. Eski Şeker Fabrikası'nı geçince yapılan Kent Park da 300.000 m2 alana sahip. İçinden Porsuk geçen park alanında plaj haricinde iki de yapay gölet var. Özellikle sıcak yaz gün ve akşamlarında şehrin favorisi olacağı kesin. Merkezden buraya Porsuk üzerinden ulaşım sağlanacağı da söyleniyor.

Eskişehir'de parklarda gezmekten başka ninemizi bol bol görüp, çiğ börek ve haşhaşlılarımızı yiyip Ankara'ya yola çıktık...



Bizim resmini çekemediğimiz ve buraya yansıtamadığımız Eskişehir projeleri ile ilgili Büyükşehir Belediyesi'nin web sitesinden bilgi alabilirsiniz...

Hiç yorum yok: